e
sv

Ultra Hafif Oyuncu Faresi Alırken Dikkat Edilmesi Gereken Model

Soğutucu Usta kasaları kadar soğutmalarıyla, PSU’larıyla ve çevre birimleriyle de kendisine sağlam bir yer edindi geçen yıllarda. Bize konuk olan MM310 da kağıt evlerinin minimalist görüntüsüne karşılık alt-orta segment içinde değerlendirebileceğimiz, pazarda çok denetimli Razer Viper Mini‘nin doğrudan rakibi olan bir model.

MM310 belki Viper Mini’nin direkt rakibi ancak tasarım ürünlerinde tamamen farklı bir yoldan gitti. Hangi fareye benziyor derseniz, ülke MM310’un direkt olarak andırdığı bir ücret yok. Burun kısmı alçak, avuç içi desteği oldukça yüksek ve arka kısım da ön kısma göre geniş geniş. Uygun bakış açısında geniş gövde kiti giydirilmiş Porsche 911‘i hatırlatan bir şekil var. Aynı şekilde, pençe tutuşu tercih edenlerin bayılacağı bir tasarımı var zira yan kısımlar, aşağı doğru indikçe inceliyor. Bu tercih de “kavrama” hissini vermek adına oldukça başarılı olmuş. Palmiye kullananlar da elleri çok küçük yapmak rahat edeceklerdir. 125,5 x 71,0 x 40,5 mm’lik boyutlarla orta ebatta denilebilir ancak tasarımdaki tercihler sayesinde daha küçükmüş gibi hissettiriyor.

Cooler Master bu modelde tutuşu güçlendiren lastik veya kauçuk kullanmayı tercih etmiş. Ben bu lastik, çıkabilen, aşınabilen desteklerin pek fanı değilim. MM310 da pürüzlü yüzey ve 50 gramlık ağırlık sayesinde (beyaz model birkaç gram daha ağır) desteklerin yokluğunu hissettirmiyor.

Fareyi tasarımsal erişimi üst ve alt olarak 2 ana bölge barındırıyor tasarım çizgisi, özellikle beyaz modelde çok dikkat çekici. Beyaz renkteki üst kısım ve gri renkteki alt kısım, bu sayfalarda görebileceğiniz hoş bir uyum var. Siyah model ise birkaç gram ağırlık tasarrufu ve daha mütevazı bir tasarım arayanların ilgisini çekecektir.

Firma bu modelde 2 bölge RGB aydınlatma kullanmış. Şeffaf fare çerçevesi neredeyse tamamen ışıklandırılmış durumda, bakışlar Asus ROG Keris gibi. Ayrıca arka kısımdaki Cooler Master “çerçevesi” de göze hoş gelen, yormayan bir ışık hocası sunduğu manzaralar. yönelmek tek problem, ücret yönetiminin klavye aydınlatmasının farenin yan gövdesi ve ana tuşlar arasındaki boşluktan sızarak genel ahengi bozuyor olması.

50 gramlık ağırlık, bu alan sektör lideri olmasa da en hafif modellerden biri olduğunu müjdeliyor MM310’un. Bu noktada, keşke Cooler Master “alt ağır” bir ağırlık dağıtımını değerlendirmeye alsaydı diye düşünmedim değil. Farenin son derece iyi olan, iyi dağıtılmış dengesi 50 gramlık ağırlıkla birleşince bazen elden uçup elde etmek istiyormuş gibi hissettiriyor. Bunda, çok güzel derece başarılı bir süzülme hisyatına sahip PTFE kaykayların de bölümü var. MM310, paracord benzeri CM Ultraweave kablosunun da kullandığı, özellikle speed padleri ve skatezleri seven oyuncular için yorulmadan, kuş gibi süzülerek kaybedeceği saatlerde ömrün bir ücrete düşmüş.

Cooler Master nedense bazı modellerinde kullanılan donanımları resmi olarak paylaşmayı sevmeyen bir firma. Sensör konusunda bu sezgisel zira PixArt PAW 3327, “giriş seviyesi plus” diye adlandırabileceğimiz, son derece yeterli performans değerlerine (12000dpi, 30G, 220 IPS, 1000Hz polling rate) rağmen, ayarlanamayan lift off yeteneğine sahip oyuncuları korkutabilen bir algılayıcı. Bu arada 2.4mm’lik (2 CD) kaldırma kuvveti çoğu oyuncu için makul, farkı bile hissedemezsin, yani bu problemin muhatabının tamamıyla varlıklarla ilgili oyunlar yediler.

Switchler konusunda ise, Cooler Master’ın yerinde olsam avaz avaz Kaih GM4.0 dinleti duyururdum. Piyasadaki en iyi “heavy” switch diyebileceğim (79 gram çalışma ağırlığı), 60 milyon tıklama ömrü bu kırmızı şeytanlar, dokunsal onun yedi oyuncuları için biçilmiş kaftan. Bu seçim aynı zamanda MM310’u daha da ilginç bir ücret haline getirmiş zira bu kadar hafif bir ücrete heavy switch kullanımı çok yaygın bir durum değil. Benim de kemiğim bu kadar rahat hareket ederken parmaklarımın zorlanmasına alışmam zaman aldı ama fareyi geçerken gerçekten keyif aldım. Soldaki fonksiyon özelliklerinin ise ergonomisi iyi ancak öndeki tuşta fazlaca “pre-travel / sunge hisyatı” var. Bu da o “erik gibi kütür kütür” tıklama hisyatını baltalıyor.

Bu arada CM MasterPlus yazılımına da kullanmamak gerekir. Belki de zorunlulukları başta biraz göz yumuyor ama makrolardan farenizin her türlü ince ayarını yapmaya, oradaki bilgisayar donanımlarınızın genel durumlarını gördükleri kadar yetenek özelliklerine hiçbir eksiği yok.

Sonuç

Cooler Master acaba birdenbire neden Razer Viper Mini’den daha iyi bir ücret almış mı? Bu soruya cevap bence net şekilde evet. Ergonomi, performans, kaliteli patenleri, esnek paracord kablosu ve hafifliği ile son derece başarılı bir ürün var karşımızda. Diğer bağlantı, MM310’un 630 TL ulaşımki fiyatıyla Viper Mini’den yüzde 50 daha pahalıya satıldığını da söylememiz gerekiyor.

Kürşat Zaman

  • Site İçi Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.